Nüktedan Dergi Sayı: 18

Nüktedan Dergi Sayı: 18

Bu sayımızda sustukça devleşen, dünyalık her ne varsa elinin tersiyle bir kenara iten, yaşayan en büyük ve en önemli fikir adamlarından mütefekkir, şair Sezai Karakoç dosyasıyla huzurlarınızdayız. Kökleri binlerce yıllık maziye dayanan, “Doğu ile batı arasında” kalmış Türk toplumuna, yerli olanı ve kadim medeniyetimizi bir çıkış yolu olarak gösteren, Türk şiirinde yerli duyuş damarından beslenen Sezai Karakoç kaleme aldıklarıyla bizlere yol göstermeye devam
ediyor. Aslında onu bu denli değerli kılan söylediklerinden ziyade sustukları, tavırları ve vazgeçişleridir. Geçtiğimiz günlerde Üstadın hiçbir beyanı hiçbir ifadesi olmadığı hâlde, ülkemizde yer alan ve ne kadar değerimiz varsa hepsine saldırmaya and içmiş örgütlü bir cephe tarafından Sezai Karakoç ismi yeniden gündeme getirildi. İtibar suikastı yapmakta mahir bu karanlık
güruhun marjinal gazeteleri, karanlık siteleri, sahte sosyal medya hesapları, satılmış kalemleri hep bir ağızdan saldırıya geçmişler. Zararı yok, yel kayadan ancak toz alır. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Üstadın Diriliş Neslinin Amentüsü kitabını dağıtması, onun fikirlerini gençlerle buluşturması anlaşılan birilerini fena rahatsız etmişe benziyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken
karar verdik ve bu sayımızda Sezai Karakoç dosyasıyla karşınızdayız.


Ne diyordu Üstad;
“Seni yok sayacaklar, sen daha çok var olacaksın.”