Kafiyeli Ölümler

-Tolga Akpınar-

Göç ettik.

Doğduğumuz dünyanın zulmünü yüklenip oradan oraya göç ettik.

Kovaladılar bizi, kovdular…

Babamızı alnından vurdular, annemizi yaktılar.

Derimize kanımız ile ölüm yazdılar.

Kafiyeliydi ölümümüz… 

Akan kandı, memleketimiz Arakan’dı…

Alnımızı değdiğimiz yeri yasakladılar.

Avucumuzun içini yukarıya döndürmeyi yasakladılar.

Gördüğümüz rüyanın dilini yasakladılar.

Gömerken ölümüzü, ettiğimiz duayı yasakladılar.

Çalış ama aç kal dediler.

Mal mülk size yasak dediler.

İş kurup, ekmek kazanmayı yasakladılar…

Özgürlüğü yasakladılar…

Vurdular sokak ortasında…

Keyfi bir biçimde…

Tekmeyle, tokatla, sopayla, elle…

Vurdular. Döküldü kanımız.

Öldürdüler.

Yaşamayı yasakladılar…

Kafiyeliydi ölümümüz…

Yerimiz ata vatandı, memleketimiz Türkistan’dı…

Miraca yükselinmiş bir yerde, yerin altını oydular.

Göğü ebabillerle sardılar.

Göğe çıkan sadamızı susturdular.

Toprağımızı, taşımızı çaldılar.

Taşı zindan ettiler, toprağı mezar.

Ölmeden biz, bizi içine koydular.

Ya zindanda can verdik ya mezarda katledildik.

Vurulurken ayaktaydık, ölürken cesurduk.

Bin kere öldürdüler bizi.

Dirilmek için kıyama durduk…

Kafiyeliydi ölümümüz…

Fatihimiz Selahaddin’di.

Memleketimiz Filistin’di…

Sustu herkes. Diller lal oldu.

Yarıştırdılar bizi. 

Senin acın, benim acım, dediler.

Benim acım, senin acını döver, dediler.

Bizi bir de biz sandıklarımız dövdüler.

Malzeme yapıldık, kullanıldık.

Haber değeri olan bir olaydık…

Sonra unutulduk!

Bir yazık cümlesi kadar anlıktık…

Ne önemsendik ne de kimsenin umurundaydık!..

Herkes eşitti, herkes aynı.

Hak, adalet, merhamet, barış, kardeşlik tamamdı…

Herkes insanoğlu insandı, sanki biz yabancıydık!

Ne nefes alabildik ne de yaşadık.

İşkence gördük, sürüldük, öldürüldük…

Kafiyeliydi ölümümüz…

Adımız kurbandı.

İzleyen insandı…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir