ATEŞ’TEN GÖMLEK – Yusuf Samet ÇAKIR
ATEŞ’TEN GÖMLEK
– Yusuf Samet ÇAKIR –
Uzun bir yoldan geldik. Tarih kadar uzun bir yoldan, asırlardır; “Türk beklenendir.” sözünün tasavvur ettiği şanlı mazimizin izleriyle cihanın dört bir yanına adalet ve nizam getirmeye geldik.
“Kızıl Elma nedir?” diye sorduklarında; “Kızıl Elma; vuslattır, özlemdir, hasrettir, umuttur!” diyen bir milletin dünyaya, “Milliyet nedir?” diye öğrettiği bir kavramdır. Yüz yıl önce atalarımız, gözünü kırpmadan Çanakkale’de düşmana; “Çanakkale Geçilmez!” kavramını öğretmiştir. Çanakkale’den bizlere kalan en büyük miras; “Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir!” sözüdür. Bu sözü gelecek nesillerimize itinayla öğretmemiz gerekmektedir. Bugünlerde Şanlı Türk ordumuz, kendi sınır güvenliğimiz için “ateş’ten gömlek” giyerek Zeytin Dalı Operasyonu neticesinde Afrin’de geçmişin mirasını yaşatmaktadır. Tıpkı İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un mısralarında yalın ayak dolanan Anadolu insanlarına verdiği müjdeler gibi.
Şimdi bizler bu gözü pek, Mehmetçik için neler yapabiliriz? İşte bu sorumun en güzel cevabını yine yüce gönüllü Anadolu insanı veriyor.
Mehmetçiğe memleketimizin dört bir yanından el emeği, göz nuru yardımlar gönderiliyor.
Peki, buna ihtiyaç var mı? Devletimiz kudretiyle oradaki aslanlarımıza elbette ihtiyacından fazlasını sunmaktadır. Ama bu boş durmayan, destek olmak isteyen Anadolu insanının en temel özelliğidir. O Mehmet’inin yanında olacak. Aç olmasa da Mehmet’ini doyuracak, üşümese de üstüne bir parke daha atacak. Zaferlerle dolu bir mazinin bizlere verdiği sorumlulukla, mazluma el uzatan devletimiz sadece bölgenin değil, dünyanın da umudu hâline gelmiştir.
İçinde bulunduğumuz dönem ayrımcılık, ötekileştirme dönemi değildir. Bir olma dönemidir. Ve bütün imkânlar dâhilinde seferber olup, dünya nizamına adalet getirmek için, bu uğurda mücadele etme dönemidir. Artık zaman altı asırlık mirasın sahibine devredilme zamanıdır. Çok çalışacağız. Özellikle eğitim alanında gençlerimizi teşvik edeceğiz. Sadece ordumuzun gücüyle dünyaya nizam ve adalet getiremeyiz. Bunun için tüketen bir Türkiye değil; üreten bir Türkiye’nin üreten gençleri olacağız. Dinimizin en temel gayesi olan hakkaniyet şiarıyla, bu dikenli yolu yürümeye devam edeceğiz. Ne zamana kadar? Ya Kızıl Elma’ya ulaşana kadar. Ya da bu uğurda nefes verene kadar…
Anadolu’nun toprağı çok bereketlidir. Burada yetişen Elma’nın tadı başka bir yerde yoktur.
Bugün yetişen Kızıl Elma, Afrin’dir. Yarın Menbiç’tir!
Bu şanlı mücadeleye kayıtsız kalan herkesi tarih unutmayacaktır. Üniversitelerde ve çeşitli yerlerde savaş çığırtkanlığı yapanlar; bu kutlu davanın mutlu insanlarını anlayamazlar. Onlar da şunu iyi biliyorlar ki bu su bulanırsa kendilerini ve hizmet ettikleri yerleri göremeyiz. Ama hamdolsun ki bu vatanın suyu berraktır. Sizler bulandıramazsınız. Atalarımızın da dediği gibi “ Su uyur düşman uyumaz.”
Kültür alanında sesimizin çıktığı kadar avaz avaz bağırarak işte biz buradayız.
Zeytin Dalı Operasyonu’nda, Fırat Kalkanı Operasyonu’nda ve bütün mücadelemizde şehit olan bütün Mehmetçiğimize, Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Onların kanıyla sulanan topraklardan umutlar yeşerdi. Bu millet onların adlarını hiçbir zaman unutmayacak. Bütün şehitlerimiz, Mehmet’tir.