Mardin Seyahati – Fatma Gülşen KOÇAK

Mardin Seyahati

– Fatma Gülşen KOÇAK –

Mardin’e yaklaştığımızda beyaz pembe gelinliklerini giymiş badem ağaçları karşıladı önce beni… Çocuk gibi sevinç içindeydim… Şehir sınırlarına vardığımızda tüm hayallerim suya düşmüş gibiydi. Masal kenti beklerken, şehir sanki Ankara’ya giriyormuşum gibi beton binalarla, inşaatlarla karşıladı beni…

Sonra yol inşaatı ile burun buruna geldik. Beni belediyenin önünde indiren araç şoföründen dinledim. Bu yolda çok kaza oluyormuş. Hem trafik akışını rahatlatmak hem de kaza oranlarını en aza indirmek amacıyla Mardin Büyükşehir Belediyesi ve Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kentteki 4 kavşağa “battı-çıktı” olarak bilinen yol düzenlemesiyle 2 ayrı çevre yolu yapılmaya başlanmış. Zahmetsiz rahmet olmaz.

Güler Yüzlü Anadolu’mun İnsanı

Beni Mehmed isminde Arap kökenli bir kardeşimiz karşıladı, kalacağım otele doğru yola koyulduk. Sürekli tebessümlü ve sessiz hâli, Arapça aksanlı konuşmasıyla Mehmed kardeşim Mardin’de kaldığım zaman zarfında bana mihmandarlık yaptı.

Erdoba Elengs isimli bir otelde kaldım. Hizmet konusunda sınır tanımayan, personelinin güler yüzlü mütevazılığı, ilgisi, samimiyeti harikaydı gerçekten… Konaklamak için ideal bir otel…

Eşyalarımı otele bıraktıktan sonra zaman akşam saatlerine yaklaşmıştı. Özel Kalem Müdürü Cengiz Bey telefonla aradı ve “Saat 19.45’te Valimiz sizi kabul edecekler.” dedi.

Verilen saatten önce Valimizin Büyükşehirdeki makamında hazır oldum. İçerisi sanki gündüz saatleri gibi tıklım tıklımdı. Ziyaret için gelen halk, sırasının gelmesini ve makama girmeyi bekliyorlardı. Beklerken Türgev’den yönetici beş hanım arkadaşımızla eğitim ve gençlik üzerine yoğun ve çok verimli bir sohbet gerçekleştirdik. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Türgev’deki arkadaşlar makama girince beni Cengiz beyin odasına aldılar. Dibek kahvesi eşliğinde sohbetin ardından Mustafa Yaman beyin yanına girdim. Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi bir sıcaklıkla karşıladı beni… Eşi hanımefendinin havaalanından gazi ziyaretine geçeceğini, kendisinin de ona eşlik edeceğini belirtti. Bu sıcak ve samimi konuşmanın ardından otele döndüm. Ertesi gün Kızıltepe ve Derik’i ziyaret ettim. Sıradan bir turist gibi yol kenarında ekmek yapan kadınlarla sohbet edip sıcak tandır ekmeği yedim. Bazı evlerden tepsi içinde yemek ikram edildi. Kapı önünde kadınlarla söyleşi yapma imkânı bulduk. Teröre canlarını vermiş ve her mahalleden şehit gelmiş yüreği yanık analar kardaşlar gelinler vardı aralarında.

Gül Anne

Mardin, bölgenin hassasiyetleri farklı bir ili. Şehirde Kürtler, Araplar ve Süryaniler bir arada yaşıyor. Bu siyasi atmosfer, HDP ile AK Parti arasındaki rekabete ayrı bir anlam katıyor. Siyaset aslında halkın beklentisini hangi ölçüde kim karşılıyorsa ve kim güven veriyorsa onun lehine şekilleniyor.

“Pek çok kişi evinden, pek çok kişi köyünden edildi; bunun sebebi HDP’dir. Böyle giderse buradan beklediği ölçüde milletvekili çıkaramaz. Millet artık uyanmaya başladı. Sonuçlar da bunu gösteriyor.” diyen ve işsizlikten şikayet eden Fatma aslında durumu özetlemişti.

Nusaybin, Sur, Cizre gibi merkezlerde kazılan hendekler ve operasyonların ardından, Mardin merkezde hiçbir sorun yaşanmıyor. Hatta şehir turist trafiğine yeniden kavuşmuş. Akşam tanrı misafiri kabul edildiğim Arap bir ailenin evindeydim. Gece geç saate kadar muhabbetin ardından otele zor bıraktılar beni. Evlerinde misafir olayım diye ısrar ettiler. Her gittiğim evde Vali hakkında “vali baba”, “vali amca”, “devlet baba” gibi sevgi sözleri söylüyorlardı. Kısa bir zamanda Mustafa Yaman ve eşi Gülseren Hanım burada halkın tüm kesimlerinin ruhlarına dokunabilmiş.

Öyle ki Mardin’de çok kısa zaman içerisinde vatandaşların gönlünde taht kuran ve özellikle kadın ve çocuklar için yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman’ın eşi avukat Gülseren Yaman, Gazeteciler Cemiyeti ve kadın odaklı sivil toplum kuruluşları tarafından yılın annesi seçilmiş.

“Gül anne” ismini ilk kez Balıkesirlilerden duymuştum birkaç yıl önce. Sıcak, sempatik, halka inebilen bir anne demişlerdi. Belli ki kısa zamanda Mardin’de de kendi üslubuyla, kendini sevdiren biri olarak ödüle layık görüldü.

Hanımefendi, TBMM İdare Amiri Milletvekili Ceyda Bölünmez hanımın da katılımlarıyla Tıp Bayramı münasebeti ile merkez ve ilçelerden doktorlarımızı Vali Konağı’nda ağırladı. Ben de onlara eşlik ettim.

Konut böyle misafirlere alışıkmış. Hafta sonu Gülseren Hanım mutlaka konutta genç kızları ağırlar onlarla sohbet edermiş. Gülümser Hanım daha bir hafta önce merkez/kırsal mahallelerden “Genç Kızlar Buluşuyor” Projesi kapsamında Vali Konağı’nda ağırlanan kızlarımız ile buluşmuş.

Mardinli gençler geleceğe hazır

Mardinli gençler de belediyenin açtığı merkezde geleceğe hazırlanıyor. Mardin Büyükşehir Belediyesi, 2 bin 700 metrekarelik alanda oluşturduğu Gençlik Merkezi’nden 6700 kayıtlı genç faydalanıyor. Yabancı dil, resim, müzik, bilgisayar, atölye, kütüphane ve konferans salonunun yer aldığı merkezde gençler rahat bir ortamda ders çalışırken, kalan zamanlarında atölyelerde yeteneklerini geliştiriyor. Belediye Başkan Vekili Yaman: “Belediyenin imkânlarını terör örgütüne değil, gençlere aktarıyoruz” diyor.  Gençlik Merkezi Müdürü ise: “Hedeflerimiz arasında bir değil binlerce Aziz Sancar yetiştirmek var.” diyor.

Mustafa Yaman beyi en fazla heyecanlandıran şeylerden biri de bu Gençlik Merkezi. Anlatırken ya da merkezde gezerken heyecanı mutluluğu gözlerinden okunuyor. Vali Mustafa Yaman kente gelir gelmez yaptıkları bu değişimi halkla yan yana olmalarına bağlıyor: “Kentimizde dar gelirli vatandaşlarımızı hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Onların hep yanında olduk. Bunun yanında dezavantajlı olarak tabir ettiğimiz hemşerilerimizi de unutmayarak onların mutlu olmalarını sağladık. Ayrıca vatandaşlarımızın mutlu günlerinde de yanlarında yer aldık. “Mardinmasa” ekiplerimizle gerçekleştirdiğimiz tüm bu çalışmalara yenisini ekledik. Vatandaşlarımızın cenazelerinde ve taziyelerinde de yalnız bırakmadık. Allah bize yapmayı nasip etti…“ diye mutluluğunu dile getirdi.

Mardin Midyat’ta Muhammed Said Çelebi beyin misafiri oldum. Daha öncesinde Ömerli Kaymakamı Erol beyin misafiriydik. Dolu dolu geçen birkaç saatlik, edebiyat, kültür ve gençlik bağlamındaki heyecanlı konuşmamıza, Muhammed Said Beyin gelmesiyle ara verildi. En kısa zamanda tekrarı olması duasıyla.

Muhammed Said Çelebi beyden beni Süryani metropolitiyle tanıştırmasını rica ettim. Metropolit’e ziyarete gittik. Kısa olmayan kıvrımlı yollardan ulaştık Süryani kilisesine. Önce rehber kiliseyi gezdirdi. Arkasından metropolit bey bize çay ikram etti. İstanbul’a bolca selam ile uğurladı bizi. Kiliseden çıkıp devlet konut evine döndük ve Midyat’ı seyrettik uzun uzun…

Dönüş günü gelip çatmıştı. Akşam saat 6’da ayrılacaktım Mardin’den. Saat dört buçukta tekrar valilikten kabul edileceğimi öğrendim. Mustafa Bey her zamanki ağabey tavrıyla karşıladı. İçtiğimiz kahvenin ardından evimden ayrılıyormuş hissiyle Diyarbakır’a doğru yola koyuldum.

Allah tekrar gitmeyi nasip etsin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir