Hayatta Bir Rotası Olmalı İnsanın- Tolga Akpınar

Hayatta bir rotası olmalı insanın

– Tolga Akpınar –

Hayatta bir rotası olmalı insanın. Ve bu rotanın alternatifleri.

Olmayabilir, her şey istediğimiz gibi gitmeyebilir. Hayat senin iyiliğin için, sana kıyamadığı için senin istediğin şeyi istemiyor olabilir. Senin çabalarını engelliyor olabilir. Olması mümkün şeyleri mümkünsüz kılabilir.

Ama rotası olmalı ve hiç yeise uğramadan, azmini kaybetmeden ısrarla, gayretle bu rotasında ilerlemeli insan.

İstediği gibi ilerlemeyebilir rotasında, ama ilerlemişse bir şekilde vazgeçmemeli o rotadan.

Çıkmaz sokaklara çıkıyorsa rotası, o zaman alternatif rotalardan, farklı sokaklardan ilerlemeli insan…

Rotası olmayanlar açık denizlerde fırtınaya, dalgalara kapılmış gemiler gibidir, unutmamalıdır bir de bunu… Mutsuzluk ihtimallerine karşı önlemler almalı, keyfini kaçıracak sorulara her defasında yanıtladığı için keyif alacağı cevaplar hazırlamalı bir de…

İnsan, hiç dinlemediği şarkılar dinleyip, hiç izlemediği filmler izlemeli, hiç gitmediği yerlere gidip, hiç yemediği yemekleri yemeli, tarzının dışına çıkıp başka tarzları denemeli… Ruhuna yeni deneyimler edindirmeli, farklı insanların, farklı davranışlarına karşı ruhunu bilgili, tecrübeli kılmalı…

Anlayamadığı bir tavrı sorgulamak, yanlış bir davranışa üzülmek yerine tavrın ve davranışın sahibinin yerine koymalı kendini insan… Ben olsam ne yaparım, demeli… Empati kurmalı…

“Ben zor durumu düşsem, çok ihtiyacım olsa birilerine, yanımda kim olur, ilk kimler gelir yanıma” diye düşünmeli… Olanları, olabilecekleri olmayacaklardan, olmayacağını düşündüklerinden ayırt etmeli.

Zor durumda yanında olmayacağını hissettiği, düşündüğü insanların yanlışlarını, kötü davranışlarını önemsememeli… Yapılan bayağılıklar, edilen çirkin sözler umurunda olmamalı, insanı üzmemeli…

Üzüntü ve mutsuzluk uğradığında insana, onlara kapıyı göstermeli, mutluluğu, huzuru ve rahatlığı ev sahibi gibi ağırlamalı…

Daima bir yaşayış biçimi, duygu ve düşünce üzerinde sabit olmamalı…

Rüzgâr esiyor, yapraklar uçuşuyor, dünya dönüyor, hayat akıyor…

Tüm bunlar hareket hâlindeyken, insan sabit kalmamalı.

Değiştirmeli kendini daima… Ama geliştirerek, erdemlerinin üzerine erdemler ekleyerek…

Edindiği tecrübeler sayesinde yeni fikirler, duygular üretip yeni kararlar vererek…

Fırsatını bulduğu zaman, imkân olduğu zaman ufak da olsa, kısa da olsa yakınındaki bir mutluluğu zor-kolay ayrımına girmeden kaçırmadan yakalamalı insan. Mutluluk, fotoğraf makinesine poz verdiğimiz anlar kadar kısa ve bu anları kaçırmamalı, yakalamışken az da olsa mutlu olabilmeli, olmalı insan…

Bazen yalpalasa da yeniden doğrulmak daima yalpalamaktan iyidir, o yüzden omzundaki yükü dimdik, gerekirse yorula yorula ama dimdik taşıyabilmeli insan.

Bir konuda çabası takdir edilmiyorsa, kıymet görmüyorsa; hak ettiği değer verilmiyor diye çabasını ispatlamaya kalkmamalı, bunun için kendisini kasmamalı, önemli olan bir değer üretmektir ve insan değer ürettikçe değerlenir bunu da benimsemeli…

Yaşamın dikkatini çekmek, içinde bulunduğun geminin değil; üzerinde yüzdüğün denizin akışını değiştirmek, denizin yönünü tayin etmek diğerinden ne kadar farklı ve heyecan verici değil mi? O hâlde adım anılsın diye değil, gerçekten hayatın akışını değiştirmek, yaşantıyı geliştirmek için izler bırakmalı insan… İyilik yapmalı, yardım etmeli, sevmeli… Bir değer kaybolmuşsa yaşatmalı! Ve o değeri aktarmalı, değerli olup ötesine aktarmalı insan…

Yorulun ama yoruldum demeyin!

Korkun ama korktum demeyin!

Güçsüz kalın ama güçsüzüm demeyin!

Çünkü bir müddet sonra bu inançlar alışkanlık hâline geliyor…

Yoruldum, korktum ve güçsüzüm dedikçe insan yorgun, korkak ve güçsüz oluyor.

Hayata vakıf olmalı, içinde ne kadar üzüntü, ne kadar keder, ne kadar kötülük, ne kadar utanç yaşanıyorsa da hayata saygılı olmalı, iyi bir insan olduğunda her şeye rağmen hayatın kendinden yana olduğuna, yanında olduğuna inanmalı… Her şeye rağmen, aldığı nefese, duyduğu sese, baktığı aya, güneşe, geceye gündüze sevgi duymalı ve tüm bunlar için şükretmeli…

Belki en temel nokta…

İnsan!

Şükretmeli…

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir